Gazeteci-yazar Savaş Ay’ın cenazesi Fatih Camisi’nde düzenlenen törenin ardından toprağa verildi.
Savaş Ay’ın cenazesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu’ndaki törenin ardından Fatih Camisi’ne getirildi. Burada düzenlenen törene Savaş Ay’ın ailesi ve yakınlarının yanı sıra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür, Gazeteci Uğur Dürdar, Sanatçı Orhan Gencebay ile meslektaşları ve çok sayıda kişi katıldı.
Başbakan Erdoğan’ın programı müsait olmadığı için törene katılamadığını belirten Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Hepimizin başı sağ olsun. Allah rahmet eylesin. Başbakanımız adına, hükümetimiz adına tüm sevenlerine, ailesine başsağlığı diliyorum. Başbakanımız bizzat son yolculuğuna uğurlamak için buraya geleceklerdi ama programları müsait olmadı. Başbakanımız ve hükümetimiz adına ben ve diğer arkadaşlarımız katıldık. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Seveni çok olan birisiydi. Arkasından dua edeni çok” diye konuştu.
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ise “Hepimizin tanıdığı çok değerli bir isimdi. Savaş Ay koşardı, coşardı, coştururdu. Savaş Ay’ın yenilikçi, yaratıcı bir kimliği vardı. Savaş Ay, zaman zaman bizi hep duygulandırır, zaman zaman da hüzünlendirirdi. Bugün o hüzünlendirdiği anlardan birisi. Mekanı cennet olsun” dedi.
Cenaze töreninde Savaş Ay’ın yeğeni Onur Ay, tabuta sarılıp uzun süre gözyaşı döktü. İkindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Savaş Ay’ın cenazesi omuzlara alınarak cenaze aracına taşındı. Bakan Çelik ve Belediye Başkanı Topbaş da bir süre cenaze aracının arkasından yürüdü. Savaş Ay’ın cenazesi, Topkapı Kozlu Mezarlığı’ndaki aile kabristanında toprağa verildi.
Gazetecilere saldırı
Gazeteci Savaş Ay’ın Fatih Camisi’ndeki cenaze töreni sırasında, aynı camide namazı kılınan bir başka cenazenin sahipleri, çekim yapan basın mensuplarına saldırdı.
Gazetecilere tekme tokat saldırarak darp eden şahıslar, kamera ve fotoğraf makinelerine da zarar verdi. Cemaatle duvar arasında sıkışan bazı gazetecilerin kameraları ve fotoğraf makineleri hasar gördü. Bu sırada AA kameramanı Engin Morgül de darp edildi. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de kavga edenler arasında kaldı. Saldırganlar, cenaze namazlarını kıldıran imam Mustafa Çiçek’in anonsları ile sakinleştirildi.
Savaş Ay kimdir?
26 Mart 1954 yılında İstanbul’da doğdu..Çocukluk yılları İstanbul Üsküdar Selamsız’da geçen Savaş Ay nam-ı diğer “Savaş Abi”, Ünlü ses sanatçısı Şükran Ay ile Ünlü sihirbaz ve gösteri sanatçısı Turan AY’ın oğludur.Çocukluk yılları anne ve babasının ünlü birer sanatçı olması sebebiyle kulislerde ve birçok şehirde dolaşmakla geçmiştir.Annesi Şükran Ay’ın daha kundakda bebek iken çalışması sebebiyle yalnızlığı o yaşlarda hisstemeye başlamıştır.Annesi Şükran Ay’ın sahne aldığı bir akşamı bakın Savaş Abi nasıl anlatıyor; “Bir keresinde annem, “Makber’i” yani “her yer karanlık” ı okurken her yeri kararttılar diye korkup ağlamışım.Gıpti kemancı Cemal’in karısı Melek abla memesini, yaşıtım olan oğlunun ağzından çekip,beni emzirmiş susmuşum.Annem azsonra sahneden indiğinde duymuş olayı. Çok telaşlanmış.Parmağını gırtlağıma sokup kusturmuş beni… “Ama herhalde hepsi çıkmadı”diyor. Anneme göre zaman zaman yaptığım şımarıklıkların, yüzsüzlüklerin ve küfürbaz oluşumun nedeni sırf bu yüzden :”Benim içimde çingene sütü kalmış.Kanımda azda olsa çingenelik işlemiş”. Bu sebepten olsa gerek Savaş Ay çingeneleri bazı insanların yaptığı gibi dışlamamıştır.Ve hatta 2001 yılında çingenelerin hayatını konu alan “Dansöz” filminin senaristi ve yönetmeni olarak hayata geçirmiştir. Marmara Üniversitesi İktisat ve idari bilimler fakültesi mezunu olan Savaş Ay,daha sonra İİTİA’ da eğitim görmüştür.Ve mesleğe yani gazeteciliğe 1974 yılında Dünya gazetesinde muhabir olarak başlamıştır.Daha sonra bir çok gazete ve dergilerde çalışmıştır.Bunlardan birkaç tanesi ; Tercüman,Vatan,Milliyet,Sabah,Posta gazetelerinde ve Akajans’ta çalıştı.Halen Takvim gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır.Televiyon hayatına ise 32.gün programında çalışarak atıldı.Burada Ali KIRCA, M.Ali Birand, Coşkun ARAL, gibi ünlü isimlerle çalışmıştır. Daha sonra 18 Ağustos 1993 yılında “A Takımı” adlı bir haber programı yaptı ve uzun yıllar bu programdan ne bizi nede kendisini vazgeçiremedi. ATV,Kanal 6,star tv, TGRT, kanal 1 gibi tv kanallarında A takımının yanısıra ;Savaş Ay’la show biz”,”Savaş Ay’la tozlu yollar”, “Savaş Ay’la sokak arası”, “studyo 4″ “Savaş Ay’la Muhabir” gibi programlar yaptı fakat A takımından tam 15 senedir vazgeçemedi.Bu programla bir çok ilke imza atan Savaş Ay, Ağrı DoğuBeyazıt’a okul kampanyası sebebiyle bir gecede tam 1 trilyon(eski TL) para toplayarak adından uzun yıllar bahsettirdi.Bunun yanısıra yapmış olduğu “Beyaz Tebeşir” kampanyası ile yine bir çok çocuğun okumalarına sebeb olarak yüzlerini güldürdü.Bunun yanısıra kendi meslek dalında almış olduğu 600 ün üzerinde birçok başarı ve ödüller mevcuttur.Bu ödüllerden en ilginç ve kendimce en iyisi ise Türkiye gazeteciler cemiyeti 1992 yılın gazetecisi ödülü’ dür.Savaş Abi travesti kılığına girip onların yaşadığı bir takım zorlukları gözler önüne sermiş ve bunu haberle harmanlamasını bilip bu ödülü layıkıyla haketmiştir.Yaşadığı ve yaptığı tüm haber ve tecrübelerin meyveleri olan 6 kitaba sahiptir.Bunlar;”Ay Hikayeleri”, “Göz Tanığı”, “Ara Sokak”, “Sokak Çocuğu”, “Çamur Şevketin Torunu” ve son olarak da “Anlat Savaş Abi’ne adlı kitaplara sahiptir. Son olarak Savaş Abi ye göre Savaş AY kimdir sorusuna cevap ise ;”Daha ilkokuldayken, dedem Çamur Şevket’in manv dükkanında özenle dizdiğim elmalar ve müşteriye verdiğim fazladan para üstleri sayesinde, alnımın teriyle kazandığım aşırmacalardayken ellerim, kulağımı tabure sohbetlerinden kalına bir “çenebaz çamur”um. “Bunları bir kenara bırakırsak ; esasında ben yalnızca,1954 Mart’ ının bir sis çocuğuyum…Doyar mıyım ki zafere? Düşler görürüm ayaküstü… Şöyle bir estirdim mi rüzgarımı dağılır düşlerimin sisi…
Toplam Okuma Sayısı : 1422
Bu Gün Okuma Sayısı : 14