Efkan Ala ağır bilançoyu açıkladı

Son dönemde yaşanan olaylar sırasında şehit olan güvenlik güçlerine Allah’tan rahmet, yaralılara ise acil şifa dileyerek sözlerine başlayan Ala, sabah Başbakan Davutoğlu ile dün gece yaralanan Bingöl Emniyet Müdürünü hastanede ziyaret ettiklerini belirtti. Bingöl Emniyet Müdürünün durumunun iyiye gittiğini açıkladı. Türkiye’nin Irak ve Suriye’de meydana gelen olaylara yönelik dünyanın gıpta ettiği bir politika izlediğini söyleyerek “Bölgesinin tek istikrarlı gelişen ülkesi olarak burada meydana gelen olaylardan dolayı ülkesini terk etmek zorunda kalan misafirlere başından beri kucağını açmış, onlara ev sahipliği yapmıştır. Bu vesileyle şu anda Irak ve çoğunluğu Suriye’den olmak üzere ülkemizde 1 milyon 600 binden fazla misafirimiz vardır. Bunlara 4 milyardan fazla harcama yapılmıştır. Açık kapı politikasını başından beri deklare etmiş ve izleyen bir ülke olarak elimizden geleni fazlasıyla yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Ancak böyle bir politika izlerken ve Kobani’de meydana gelen IŞİD saldırısından dolayı 2 günde 150 bini aşkın nihai rakam olarak da 180 bine dayanan bir Suriyeli vatandaş akını oldu. Bunlar 1 hafta içerisinde Türkiye’ye alındı. İlk 150 bini 2 gün içerisinde Türkiye’ye alındı. Hiçbir ayrım yapılmadan burunları kanamadan Türkiye’ye misafir olarak alındılar” diye konuştu.

“HDP SOKAĞA, ŞİDDETE DAVET ETTİ”

180 bine yakın Kobanilinin Türkiye’de olduğunu söyleyen Ala, “Hal böyleyken Halkın Demokratik Partisi, MYK’sından sonra bir çağrı gerçekleştirdiler. Siyasi mantıktan yoksun bir çağrıydı bu. Türk vatandaşlarını sokağa davet ettiler. Şiddete davet ettiler. Sonuçta 1 haftadır hiçkimsenin faydasına olmayan 77 milyonun zararına olan hatta yardım etmeye çalıştıklarını söyleyen Suriye’deki Kürtlerin zararına olan Arapların, Türkmenlerin zararına olan, Irak’taki Ezidilerin zararına olan bir hafta geçirdik. Buradan soruyorum. Bundan karlı çıkan kim? Hem de yıllardır Türkiye’nin uğraştığı terör sorununu çözüm noktasına getirmek üzereyken ve millette umutlar belli bir noktaya gelmişken bu yapılıyor. Dikkatinizi çekiyorum ne zaman Türkiye kendi sorunlarını ciddi bir biçimde ele alıp çözüm noktasına getirmişse derhal bu türlü vakalarla karşılaşmıştır” ifadelerini kullandı.

“CÜMLELER ARASINA GİZLENMİŞ, KURNAZLIKLARLA DESTEKLENİR BİR DİL KULLANILMIŞTIR”

Konuşmasında muhalefete yüklenen Ala, “Olaylardan sonra yapılan açıklamalara baktığımızda maalesef metinler, cümleler arasına gizlenmiş küçük kurnazlıklarla yine bu şiddet eylemleri, sokak hareketleri aslında tamamen bitirilmesi çağrısı yapılması gerekirken, kurnazlıklarla desteklenir bir dil kullanılmıştır. Bunu hem HDP eş genel başkanı yapmıştır hem maalesef ana muhalefet partisi genel başkanı yapmıştır. Tamamen şiddetin sokağın çözüm olmadığını ve derhal durdurulması gerektiğini söylemesi gereken siyasi aktörler, maalesef gerekçelere sığınmışlardır. Hangi gerekçe şiddeti meşru kılabilir? Hangi gerekçe insan ölümünü haklı kılabilir? Hangi gerekçe polisin askerin jandarmanın yaralanmasını şehit olmasını haklı kılabilir? Bir vatandaşın sokakta ölmesini haklı kılabilir? Siyaset o zaman ne için var? Eğer sokak meselesi, meseleye vaziyet edecekse siyaset ne iş yapacaktır? Türkiye’de siyasetin söyleyemeyeceği herhangi bir söz var mıdır? Siyasetin konuşamayacağı herhangi bir konu var mıdır? Ana muhalefet partisi genel başkanı da maalesef sokakta şiddet kullanan, vandalizm yapanlarla milletin canına malına kast edenlerle ortalığı yakıp yıkanlarla ambulansları, okulları yakanlarla bu şiddete karşı devletin verdiği görevi yapan, kanunların verdiği yetkiyi kullanan güvenlik güçlerinin yaptıkları görevi aynı şekilde değerlendirmiştir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir” dedi.

2 ŞEHİT, 31 ÖLÜ, 130’Ü GÜVENLİK GÖREVLİSİ 351 YARALI, 5 TERÖRİST ÖLÜ

İçişleri Bakanı Efkan Ala, son günlerde meydana gelen olayların bilançosunu açıklardı. Bakan Ala, “35 ilde olaylar oldu. Bu eylemlerde 31 kişi hayatını kaybetmiştir. 31 kişiden bizim elimizdeki verilere göre çok büyük çoğunluğu karşılıklı grupların şiddet eylemlerinde hayatını kaybetmiştir. 2 emniyet görevlisi şehit olmuştur. Olaylarda 221 sivil, 130 güvenlik görevlisi yaralanmıştır. Bunlardan 125’i polis, 5’i jandarma eridir. Toplam 351 kişi yaralanmıştır. Dün akşam Bingöl’de meydana gelen hadisede bu saldırıyı gerçekleştiren 5 terörist ölü olarak ele geçirilmiştir. Diyarbakır’daki bir saldırı gerçekleşmiştir. Saldırıyı yapan teröristler yaralı olarak ele geçirilmiştir. Bingöl’de yaralanan koruma memuru durumu iyi ve evine gönderildi. Emniyet Müdürü Atalay Ürker’in durumu da iyiye gidiyor” diye konuştu.

780 BİNA, 1177 ARAÇ…

Bakan Ala, “Bu olaylarda 212 okul binası, 67 emniyet binası, 25 kaymakamlık binası, 29 parti binası, çocuk yuvaları, kızılay kan merkezleri, belediye binalarının bulunduğu aralarında olduğu 780 bina… toplam olarak ise 1113 bina yakılmış veya tahrip edilmiştir. Şiddet eylemlerinde özel araçlar, belediye araçları, ambulanslar ve polis araçları yakılmış ve toplamda 1177 araç kullanılamaz hale getirilmiştir” dedi.

“MUHALEFETİN TÜRKİYE’Yİ NASIL TAKİP ETTİĞİ BURADAN DA GÖRÜLÜYOR”

Olayların ilk gününden itibaren talimatlarla valiliklerde Zarar Tespit Komisyonlarının oluşturulduğunu belirten Ala, “Vatandaşlarımızın zarar ziyanları tespit edilmeye başlanmıştır. Bugün sabahleyin başbakanımızın da belirttiği gibi Bakanlık’taki fondan bu zararlar karşılanacaktır” ifadelerini kullandı. Muhalefeti eleştiren Ala, Kılıçdaroğlu’nun olaylardan mağdur olan vatandaşlar için yasa çıkarılması istemi ile ilgili “Muhalefetin Türkiye’yi nasıl takip ettiği buradan da görülüyor. Elimizdeki imkan için bile yeniden yasa gerektiğini zannediyorlar” şeklinde konuştu.

BİN 24 GÖZALTI, 58 TUTUKLU

Son yaşanan olaylar sırasında eylemlere katılanlardan gözaltına alınan kişi sayısını açıklayan Ala, “6-10 Ekim tarihleri arasında bu vandalizmi memleketimize yaşatan kişilerden bin 24 şahıs gözaltına alınmıştır. Bunlardan 58’i de tutuklanmıştır. Diğerlerinin soruşturmaları devam etmektedir. Bu olaylara katılan ortalığı yakıp yıkanların tespit çalışmaları da son hızıyla yürütülmektedir. Altını tekrar çiziyorum. Şiddet eylemlerinin içerisinde bulunmayı bile mümkün görebilen bir zihniyet maalesef güvenlik güçlerimizle bu vandalizmi engellemeye çalışan ki görevi budur, önleme görevini yerine getiren güvenlik birimlerimizle bu şiddeti ortaya koyanları bir tutan açıklamalar yapmışlardır. Bunu şiddetle kınıyorum” ifadelerini kullandı.

“BU OLAYLARIN HİÇKİMSEYE HİÇBİR SİYASİ AKLA FAYDASI YOKTUR”

Bakan Ala, “Biz İçişleri Bakanlığı olarak elbette kendi üzerimize düşeni en güzel en az maliyetle en az zarar verir biçimde milletimizi en çok memnun edecek hassasiyetle yerine getirmeye çalışıyoruz. Ama Türkiye’de zaman zaman bölgesindeki bu kargaşanın da ortaya koyduğu ve bize bir ülkeden fazla, bir ülke nüfusundan fazla misafirin kabul edildiği dönemde, böyle sokak hareketlerinin, yani dış meselelerle uğraşırken, ülkenin kalkınması ile uğraşırken, ülkenin demokrasisin daha çok gelişmesi, bölgesinde ve dünyada daha etkili bir Türkiye oluşması yönünde çalışırken, bizi kendi iç sorunlarımızla, şiddetle, vandalizmle uğraştırmaya çalışan çeşitli gruplar ve güçler olabilir vardır da. Biz de bunlarla milletimizin bize olan güveni çerçevesinde mücadele ediyoruz ve bunların başarılı olmaması için gerekli tedbirleri alıyoruz. Bugüne kadar olan bitenden artık bugüne kadar olan biteni çeşitli gerekçelere sığınarak meşru göstermeye çalışan siyasi aktörler dahil olmak üzere, bugüne kadar olanlardan siyasi rant elde etmek için çeşitli kurnazlıklar ortaya koyup hükümetin dış politikasını veya içerideki iş yapma tarzını bu şiddetin gerekçesi olarak gösterme kurnazlıklarından vazgeçerek, el birliğiyle STK’lar bütün partiler vatandaşlarımız kamu kuruluşlarımız, devlet ve millet bir bütün olarak bu olaylara derhal son vermek için herkes elinden geleni yapmalı ve milletimize gereksiz lüzumsuz acılar yaşatmamalıdır. Bunun hiç kimseye hiçbir siyasi akla da faydası yoktur” dedi.

“ÇOK MARJİNAL BİR KESİM ŞİDDET OLAYLARIYLA BÖLGEYE ZARAR VERİYOR”

İçişleri Bakanı Efkan Ala, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Benim şu saatten itibaren bütün ailelere vatandaşlarımıza ve bu işte inisiyatif alabilecek STK’lara siyasi partilere çağrım şiddet dilinden sokak hareketlerinden medet umma anlayışından derhal vazgeçilsin. Hiç kimse sokağa çıkmasın, şiddet yapmak üzere sokağa çıkmasın. Bizde güvenlik birimlerimizle, milletin huzur ve güvenliğini temin etmek için daha kaliteli hizmet yapmak üzere çalışalım ve vatandaşlarımızın güvenliği için elimizden geleni yapalım, yapacağız. Şunu belirtmek istiyorum ki bu konularda Türkiye çok tecrübelidir. Biz en az zararla meseleyi yönetmeyi biliyoruz. Nasıl tedbir alınır ve bu tedbirler sonucunda, yine de zarar gören vatandaşlarımızın zararları nasıl karşılanır, bunlar konusunda tecrübeliyiz. Vatandaşlarımıza çağrım emniyet içerisinde hissetsinler, rahat olsunlar. Bazı bölgelerde sıkıntı çeken vatandaşlar olduğunu biliyoruz. Bu şiddeti vandalizmi nefretle kınadıklarını biliyoruz. Ama biz gereğini yapıyoruz. Bize güvensinler. Bütün geleceklerini kurgulayacakları bir Türkiye inşa etmeye çalışıyoruz. Bu inşa etme sürecinde bazı beklenmedik olaylarla karşılaşabiliriz. Ama onlar bizi yıldıramaz. Biz eksikleri giderir yolumuza Türkiye olarak devam ederiz. Çeşitli zamanlarda, hele hele şimdilerde bu bölgede gerçekten güçlenen tek siyasi istikrara sahip ülke olarak Türkiye’yi örselemeye çalışan birtakım işbirlikleri olabilir. Bunları aşacak güçtedir Türkiye. Hiç olmamasını arzu ederdik. Tamamen Türkiye’nin dışında olup biten gerekçelerle Türkiye’nin içerisinde böyle bir şiddet ortaya çıkarılmış olması, büyük bir talihsizliktir. Çok marjinal bir kesim böyle şiddet olaylarıyla hem bulundukları mahalleye hem bulundukları ile hem ait oldukları kimliğe her şeye bölgeye zarar veriyorlar. Bu zarardan da derhal vazgeçmeliler”